Rengi bir nehir gibi değişen hayat

2000’de “İnci Gibi Dişler” romanıyla edebiyat sahnesindeki yerini alan Zadie Smith; dünyaya sesini duyurduğu Londra’da kendisi gibi göçmenlerin yaşadıklarını anlattığı metinleriyle öne çıkmıştı.

Alt kültür-üst kültür çatışmasını işlediği romanlarında ve öykülerinde, insan ilişkilerinin çoğunlukla gerilimle kurulduğunu hatırlatan Smith; zengin ve yoksul, beyaz ve siyah, güçlü ve güçsüz gibi ayrımların yakıcılığını vurgularken zaman zaman yaşamından parçaları kurmacayla birleştiriyor.

Smith, kent ve insan ilişkisine de yoğunlaşıyor; kendisine çizilen sınırları aşmaya çabalayan kişinin şehirde ve metropoldeki yaşama uğraşını korkular, kavgalar ve dostluklar bağlamında anlatıyor.

Denemelerinde ise yazarlığın ne olup olmadığını ve kişinin yaşamını nasıl etkilediğini ortaya koyarken güncel sorunlara da odaklanıp müziğe, sinemaya ve tiyatroya dair bilgisini konuşturuyor.

Bilgi ve ilgi alanları çok çeşitli olan Smith’in farklı kültürlerin ve toplum kesimlerinin birbiriyle ilişkisini anlatmadaki başarısı, hem gözlemciliğine hem de göçmenliğine dayanıyor. Yazar bu başarısını “Büyük Birleşme” başlığı altında topladığı öykülerinde de sürdürüyor. Karakterler ile mekânlar ve olaylarla inşa ettiği öykülerinde kültürel aidiyetleri ve gerilimleri, aile olmanın önemini ve aile kurmayı başaramayanları, toplumdaki kadın algısını ve kadınlık hâllerini işliyor.

“Büyük Birleşme”,Zadie Smith, çev: Özlem Gayretli Sevim,256 syf., Everest Yayınları,2025

‘NASIL DAHA İYİ YAŞANABİLİR?’

Smith, güçlüler ve güçsüzler kadar, şansı yaver gidenler ve bahtsızlar ayrımını da başarıyla karşımıza getirdiği “Büyük Birleşme”de, özellikle kayıpları olan aileler babında bir sınır çizgisi çekiyor. Belli kamuflajlarla bu gediklerini kapatmaya çalışan çocukları, ebeveynleri ve dul eşleri konuştururken “hayatın istediğiniz gibi gitmesini sağlamak zordu” cümlesiyle yüzleşiyoruz.

1990’lardaki değişimlerle birlikte ataerkil yapının sallanması ve kadınların sesinin daha gür çıkmasının yarattığı havayı da öykülerine incelikle yerleştirmiş Smith. Başka bir deyişle 1970’lerde feministlerin değişim düşüncelerinin, 1980’lerde ve 1990’larda eyleme dökülüşünü hikayeleştirmiş.

Eylem, eylemsizlik, anlama ve anlamlandırma çabası da sürükleniş ve savruluş da yazarın hikayeleştirdiği meselelerden. Bunu yaparken metaforlardan yararlanıyor ve gerçeklerden hareket ediyor Smith: “Hepimiz suyun içindeyiz. Sen, ben, çocuklar, arkadaşlarımız, onların çocukları, herkes. Bazen dışarı çıkıyoruz: Öğle yemeği, okumak ya da güneşlenmek için. Sonra yine metafora atlıyoruz. Tembel Nehir ıslak bir döngü; yapay bir akıntısı var. Hareket etmesen bile bir yere ulaşıyor, sonra tekrar başladığın yere geri dönüyorsun. Derinliği de doksan santim civarında; tabii metafor derinliği diye bir şeyden söz etmek mümkünse. Sadece kısa bir bölümde, iki metreye çıkıyor. Burada çocuklar çığlık atıyor -duvarlara ya da en yakındaki yetişkine yapışıyorlar- ta ki derinlik yine doksan santim olana dek. Döne döne ilerliyoruz. Bütün yaşam burada akıyor. Akıyor!”

Yaşam mücadelesine odaklanan Smith, “Nasıl daha iyi yaşanabilir?” diye sorup yanıtları hakkında düşünmemizi istiyor. Hayatın çoğunlukla bir dolu muhasebeden oluştuğunu, inişlerinin ve çıkışlarının bulunduğunu, renginin bir nehir gibi değişebildiğini hatırlatıyor. Anımsattığı bir başka şey ise hızla akan zamanda gençliğin ve güzelliğin yitip gidişi.

Zamanın ömrü tükettiği ve her şeyi değiştirdiği yaşamda, kendi dünyasında kalanları da dünyaya açılanları da karşımıza çıkarıyor Smith. Bunlar içinde hatıralarına saplanıp kalanlar da var, ağır ve temkinli davrananlar da hayatı doyasıya yaşayanlar da… Söz konusu akışta olaylara ve durumlara, hatta mevsimlere göre ruh hâlleri değişenler de çıkıyor karşımıza, etnik köken ve ırk ayrımcılığına kafa yorup öfkelenenler de… Sorumluluktan kaçanlar da yaşamın üstüne gidenler de…

ANLATILAN İLE YAŞANAN DÜNYA ARASINDAKİ FARKLAR

Smith, öykülerinde ortalıkta salınanların yanı sıra gizlenenlerle veya gölge hayatlarla da buluşturuyor bizi; bağımlılar, sorumluluk eksikliğinden mustarip olanlar ve sinikler bu ikinci grubun en önemli üyeleri. Söz konusu gruba dâhil olan bir başka kesim ise aşkta başarısız olanlar.

Smith, gerçekliğin tam ortasında bulunanlar ve gerçeklikten kopanlar arasındaki belli belirsiz sınırı da hatırlatıyor bize. Bu sınır boyunda, kaos manzarası değişir değişmez ve bulutlar dağılır dağılmaz yaşamın olağan akışına dönenler var. Bazen de nasıl başladıysa öyle tuhaf ve çalkantılı yaşayanlar…

Yürüdüğü onca yoldan sonra karşısında beliren duvarı aşamayanları ve aklındaki sorulara yanıt bulamayanları da anımsatıyor Smith: “Hâlâ kabınızdan taşacak kadar esneksiniz, kendi saçmalıklarınıza sınır çekmemişsiniz ve öyle mübarek bir yanınız var ki bu özellik, tarzınız olmayan her şeye yer açabiliyor. Ama içinizdeki kalabalık giderek azalıyor. Of, hem nasıl azalmak! Mesela, dün içliğimle aylak aylak dolanırken aklıma bir şey geldi: Yarasa olmak nasıl bir duygu acaba, diye düşündüm. Bu tür soruları, eskiden yaratıcılık açısından çok faydalı bulurdum. Ama dün cevabı bilemedim, hâlâ da bilmiyorum. Ama bunu kabullendim: Yakın zamanda, bir yarasanın herhangi bir şey hakkında ne hissettiğini bilmek gibi bir beklentim yok. Ama şahsen ne hissettiğimi biliyorum. Sonunda elinizde bir bu kalıyor: Kendi hislerinizi kesin ve detaylı bir şekilde biliyorsunuz. Sonuçta bu da bir şey.”

Smith, “Büyük Birleşme”de yazılan ve anlatılan ile yaşanan dünya arasındaki ayrımları, karakterler ve olaylar üzerinden hikayeleştirirken aidiyetleri, kültürel farklılıkları ve kendini yersiz-yurtsuz hissedenleri, tutunamayanları, benliğini ve etrafındakileri sorgulayanları, birbirini anlamaya çalışan eşleri, kendini var etmeye çabalayan kadınları ve bunlara dair tecrübelerini getiriyor karşımıza.

Related Posts

ADLİ TATİL 2025 TAKVİMİ || Adli Tatil ne zaman? 2025 Adli Tatil başlangıç ve bitiş tarihi

Adli tatil ne zaman başlayacak ne zaman bitecek? Yaz mevsiminin başlamasıyla birlikte özellik adli mercilerde işi olanlar merak içerisinde başta belirtilen sorunun cevabını araştırıyor. Bilindiği üzere Adli tatil süresince nöbetçi mahkemeler haricinde tüm yargılama faaliyetlerinin büyük kısmı duruyor. Bu nedenle dava tarihleri de Adli tatil sonrasına erteleniyor. Peki, 2024 Adli tatil ne zaman başlayacak? İşte merak edilen 2025 Adli tatil başlangıç ve bitiş tarihi…

Üniversitelilerin en sevdikleri şehirler açıklandı… Başkent yine Eskişehir

Üniversite Araştırmaları Laboratuvarı (ÜNİAR) tarafından gerçekleştirilen ‘Öğrenci Dostu Üniversite Şehirleri 2025 Araştırması’nın sonuçlarına ait sıralama açıklandı. Buna göre, üniversite öğrenci başkentleri sıralamasında ilk üçte Eskişehir, Mersin ve Manisa yer aldı. ÜNİAR Koordinatörü Prof. Dr. Engin Karadağ’a göre, geçtiğimiz haftalarda vefat eden Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’in öğrenciler için attığı adımlar nedeniyle Manisa, bu yıl en sevilen şehirler arasında ilk 3’e girmeyi başardı.

HİCRİ YILBAŞI MESAJLARI VE MUHARREM AYI SÖZLERİ 2025 | Anlamlı, resimli, kısa, yazılı, görsel, dualı, değişik Muharrem ayı mesajları ile hicri yılbaşı tebrikleri!

Muharrem ayı mesajları ile hicri yılbaşı tebrikleri, paylaşımlarda yer almaya başladı. Bu sene 26 Haziran’da başlayacak olan hicri yılbaşı ile beraber Muharrem ayına girilecek. Muharrem ayı ile ibadetlerini idrak edecek olan Müslümanlar, bu günün önemini vurgulamak adına sevdiklerine en güzel ve resimli Muharrem ayı mesajlarını Whatsapp, SMS ve Instagram üzerinden iletecekler. En güzel, anlamlı, farklı, yazılı hicri yılbaşı mesajları ve muharrem ayı kutlama mesajları da günün önemini vurgulayacak. Sizler de sevdiklerinize yazılı, görsel, dualı, değişik Muharrem ayı mesajlarını iletebilirsiniz. İşte, kısa, uzun, resimli, fotoğraflı Hicri yılbaşı ve Muharrem ayı mesajları ve sözlerinden derlemeler…

Okul kıyafetlerinde yeni dönem: Serbest kıyafet uygulaması bitti

Okullarda serbest kıyafet uygulaması yeni eğitim-öğretim döneminde sona erecek. 2025-2026 eğitim-öğretim dönemiyle birlikte forma uygulaması yeniden başlayacak.

İBB’nin kreş ücretlerine yüzde 100 zam yapıldı

İBB’nin kreş ücretlerine yüzde 100 zam yapıldı

SAĞLIK BAKANLIĞI PERSONEL ALIMI 2025 | Sağlık Bakanlığı 18 bin personel alımı ne zaman yapılacak, başvuru şartları belli oldu mu? Bakan Memişoğlu açıklamıştı!

Sağlık Bakanlığı personel alımı başvuru tarihi ve şartları, adayların yoğunlaştığı konulardan oldu. Hemşire, diyetisyen, sağlık teknikeri, teknisyen, tıbbi sekreter ve büro personeli gibi çeşitli kadrolarda 15.342 sözleşmeli personel istihdamının ardından gözler bir sonraki personel alımına çevrildi. Sağlık Bakanlığı personel alımı başvuruları, ÖSYM tercih kılavuzunun yayınlanmasıyla gerçekleşiyor. Başvuru ve tercih kılavuzu ile beraber, Sağlık Bakanlığı sağlık çalışanı alımı kadro ve branş dağılımları ile başvuru şartları ve özel koşullar gibi detaylar ilan edilecek. Öte yandan konuyla ilgili açıklama yapan Bakan Memişoğlu, yeni personel alımı için tarih verdi. Peki, Sağlık Bakanlığı personel alımı ne zaman, başvurular başladı mı? İşte, Sağlık Bakanlığı 18 bin personel alımı son durum gelişmeleri.