İstanbul’da yaşanan kazaya ilişkin ayrıntılar gelmeye devam ediyor.
Yazar Eylem Tok’un oğlu Timur Cihantimur, yol kenarında ATV arızasıyla ilgilenen gruba çarptı.
Lüks aracın çarptığı arkadaş grubundaki Oğuz Murat Acı, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.
Ancak sonrası lüks araç sürücüsü Timur Cihantimur, adalete teslim olmak yerine olay yerine gelen annesi Eylem Tok ile birlikte Mısır’a kaçtı.
Kırmızı bülten çıkarıldı
Olaya ilişkin soruşturma devam ederken anne-oğul hakkında da kırmızı bülten çıkarıldı.
Yaşananlar gündemdeki yerinin korurken Oğuz Murat Aci’nin annesi Pervin Acı, olay sonrası ilk kez açıklamada bulundu.
“O çocuğu oradan oraya bir çanta gibi atmasın”
Anne Pervil Acı, şu ifadeleri kullanarak Tok’a seslendi:
“Söyleyin, o çocuk gelsin. Annesi getirsin. Türkiye’de kimse onun çocuğuna bir şey yapmaz. Benim çocuğum toprakta, nefes almıyor. O burada nefes alacak. Konuşacak, sesini duyacak. Ama benim çocuğum, ne nefes alabilecek ne de konuşabilecek. O çocuğu oradan oraya bir çanta gibi atmasın. Günah, o yavruya. Başka bir şey demiyorum. Düşünemiyorum, bir anne demez. İnanmıyorum. O anne söylemez, kim demişse yanlıştır. Nasıl olur da bir anne söylesin onu? Türkiye’de bir lokma su içmişse yazıklar olsun, böyle bir vicdan olamaz. O vicdan nasıl bir şey? Çocuğuna, o yavruya eziyet etmesin. Getirsin, çanta gibi gezdirmesin. Sokak sokak, ülke ülke gezdirmesin.
“Annelik içgüdüsü olsa yavrumu kurtarıp ne gerekiyorsa yapardı”
O çocuğun geleceğini aldın. Bari güzelce yaşasın. Gitsin, kimse bir şey demez ki. Türkiye kime ne yapmış da ona yapsın? Öyle demişse, yazıklar olsun. Çocuğum gel bu tarafa dediğiniz zaman geliyor. 16 yaşındaki çocuğa ne dersen onu yapar. Benim bildiğim bu. Herkes anne, öyle bir içgüdü olur mu? Onda annelik içgüdüsü olsaydı önce benim yavrumu kurtarıp, hastaneye gelip ondan sonra ne gerekiyorsa yapardı. Benim oğlum zaten gidecekti ama onun için ağlasaydı, sızlasaydı. Ben gidene kadar başında dursaydı. ‘Bir hataydı, benim çocuğum böyle, tutamadım’ deseydi. Ben onu başımın üstünde tutardım. Ben öyle anne değilim, o çocuğa da üzülüyorum. O annenin elinde gezmesin, günah.”
“Türk adaletine inanıyorum”
Baba Özer Acı da şöyle konuştu:
“Sağ olsun Bakanımız ilgilendi, olaya el koydu. Kendisine çok teşekkür ederiz. Ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak, Türk adaletine inanıyorum. Türk adaletinin vereceği kararlara da sonsuz saygı duyuyorum. Çok kısa sürede belki bu akşam, belki yarın akşam sizlere şu haber duyurulacaktır; ‘Ben teslim oldum, geliyorum’ diye. Bu saatten sonra bekliyorum. Artık doruk noktaya geldik, teslim olacaktır. Ben sesleniyorum. Biraz önce hem kendini rencide etmesin, alçaltmasın hem de evladımızı sağa sola götürüp yargıdan, hukuktan kaçırmasın. Yazık olur.
“Anladık anne değil, her şeyden önce bir insanın bunu yapmaması lazımdı”
Çok özür dileyerek söylüyorum. O sırada gelip çocuğuna, iki tokat atıp, arabanın içine koyup ‘oğlum iki dakika dur, burada bir sürü yaralı var. Bak çarpmışsın, parçalamışsın’ diyebilirdi. Benim oğlumla gelmeyebilirdi ama az önce görüştüğünüz bir yaralıyla hastaneye kadar gidip, ambulansın peşine gidip, yaralının durumu nedir, bu ailenin telefonu nedir, nereyle irtibat sağlamam gerekiyor diye sorması gerekiyordu. Anladık anne değil, her şeyden önce bir insanın bunu yapmaması lazımdı. Vicdanen yapmaması lazım.”
Haber Kaynağı: İhlas Haber Ajansı (İHA)