Yenilenebilir enerjiyle sualtı veri merkezleri! Okyanusun derinliklerinde teknoloji

Geleneksel veri merkezlerinin yüksek enerji tüketimi ve çevresel etkileri, teknoloji devlerini yeni çözümler aramaya itti. Bu arayışta, sualtı veri merkezleri sürdürülebilirlik, sabit sıcaklıklar ve yenilenebilir enerjiyle dikkat çekti.

Microsoft’un öncülük ettiği Project Natick gibi projeler, okyanusun derinliklerini dijital dünyanın yeni merkezi haline getirdi. Uzmanlar, bilimsel araştırmalar ışığında bu soruya yanıt aradı.

SUALTI VERİ MERKEZLERİNİN AVANTAJLARI: SABİT SICAKLIKLAR VE ENERJİ VERİMLİLİĞİ

Sualtı veri merkezleri, okyanusun doğal soğutma kapasitesinden yararlanarak geleneksel veri merkezlerinin en büyük sorunlarından biri olan aşırı ısınmayı ortadan kaldırdı.

Okyanus suyu, sabit ve düşük sıcaklıklarıyla sunucuların soğutulmasında benzersiz bir avantaj sağladı.

Microsoft’un Project Natick kapsamında İskoçya’nın Orkney Adaları açıklarında konuşlandırdığı Northern Isles veri merkezi, 864 sunucu ve 27.6 petabayt depolama kapasitesiyle iki yıl boyunca deniz dibinde çalıştı.

Sualtı veri merkezleri, karadakilere göre sekiz kat daha düşük arıza oranı sergiledi.

Florida Üniversitesi’nden Prof. Dr. Md Jahidul Islam, “Okyanusun sabit sıcaklıkları, veri merkezleri için ideal bir ortam sunuyor. Soğutma maliyetlerini sıfıra indiren bu sistem, enerji verimliliğinde çığır açıyor” dedi. Islam, nitrojen dolu ortamların ve insan müdahalesinin olmammasının ekipman ömrünü uzattığını vurguladı. Ayrıca, sualtı veri merkezlerinin yenilenebilir enerji kaynaklarıyla çalışması, karbon ayak izini azaltmada kritik bir rol oynadı.

Orkney Adaları’nda kullanılan %100 yenilenebilir enerji şebekesi, rüzgar, güneş ve dalga enerjisinden güç alarak bu potansiyeli ortaya koydu.

YENİLENEBİLİR ENERJİYLE GÜÇLENEN GELECEK

Sualtı veri merkezleri, gelgit enerjisi ve rüzgar enerjisi gibi yenilenebilir kaynaklarla entegre edilerek sürdürülebilirliği bir üst seviyeye taşıyor.

Çin’in Şanghay açıklarında inşa edilen ve rüzgar enerjisiyle çalışacak dünyanın ilk sualtı veri merkezi, bu alanda yeni bir dönemi başlattı. Geliştiriciler, bu projenin enerji verimliliğini artırırken çevresel etkileri en aza indireceğini belirtti.

Greenpeace’in iklim uzmanı Tom Dowdall, sualtı veri merkezlerinin potansiyeline dikkat çekti:

“Denizdeki rüzgar enerjisi santralleriyle entegre edilen sualtı veri merkezleri, karbon nötr bir gelecek için umut vadediyor. Ancak, Microsoft gibi şirketlerin yenilenebilir enerji yatırımlarını artırması gerekiyor.”

Dowdall, Apple ve Google’ın yenilenebilir enerjiye geçişte daha ileri olduğunu belirterek sektörün bu alanda daha fazla çaba göstermesi gerektiğini vurguladı.

BİLİMSEL ARAŞTIRMALAR VE ZORLUKLAR

Bilimsel araştırmalar, sualtı veri merkezlerinin avantajlarını ortaya koyarken, bazı zorlukları da gözler önüne serdi.

Microsoft’un araştırmacıları, nitrojen dolu ortamların ve insan müdahalesinin olmammasının arıza oranlarını düşürdüğünü kanıtladı. Ancak, bakım ve yükseltme işlemleri sualtında ciddi lojistik sorunlar oluştu.

Cadence Design Systems’tan mühendis Mark Seymour, “Sualtı veri merkezleri soğutma avantajı sağlasa da, donanım güncellemeleri ve bakım işlemleri için pratik değil. Ölçeklendirme, bu teknolojinin önündeki en büyük engel” dedi.

Florida Üniversitesi’nden bir ekip, sualtı veri merkezlerinin akustik saldırılara karşı savunmasız olabileceğini ortaya koydu.

Yoğun su ortamında ses dalgaları, sunucuların sabit disklerini hedef alarak çalışmaz hale getirebilir. Bu tehdide karşı geliştirilen makine öğrenimi algoritmaları, olası riskleri tespit etmeyi amaçladı.

ÇEVRESEL ETKİLER VE GELECEĞE BAKIŞ

Sualtı veri merkezlerinin çevresel etkileri de tartışma konusu oldu. Microsoft, Project Natick’in deniz ekosistemine zararının minimal olduğunu iddia etse de, uzmanla durumunda risklerin artabileceği uyarısında bulundu.

Sualtı veri merkezlerinin ürettiği gürültü, karideslerin çıkardığı seslerden daha düşük olsa da, binlerce veri merkezinin okyanusa yerleştirilmesi durumunda ekosistem üzerindeki etkiler belirsizliğini korudu. Bununla birlikte, sualtı veri merkezleri, karada “ışıksız” veri merkezleri tasarlamak için ilham kaynağı oldu.

Microsoft’un Azure Misyon Sistemleri Başkan Yardımcısı William Chappell, “İnsan müdahalesi olmadan çalışan veri merkezleri, edge computing için devrim niteliğinde” dedi.

Çin’in Hainan kıyılarında başlattığı 68.000 metrekarelik sualtı veri merkezi projesi ise bu teknolojinin küresel ölçekte ilgi gördüğünü kanıtladı.

DİJİTAL DÜNYANIN YENİ UFKU

Sualtı veri merkezleri, sabit sıcaklıklar, yenilenebilir enerji ve yüksek verimlilikle teknoloji dünyasında yeni bir çağ başlattı.

Microsoft’un Project Natick’i gibi girişimler, sürdürülebilirlik ve inovasyonun birleştiği bir geleceğin mümkün olduğunu gösterdi. Ancak, bakım zorlukları, çevresel etkiler ve ölçeklendirme sorunları, bu teknolojinin yaygınlaşması önünde önemli engellediğinin altını çizdi.

Uzmanlar, bilimsel araştırmaların ve yenilenebilir enerji yatırımlarının bu engelleri aşmada kilit rol oynayacağını belirtti.

Okyanusun derinliklerinde başlayan bu dijital devrim, geleceğin veri merkezlerini daha yeşil ve güvenilir kılmak için bir yol haritası sundu.

Related Posts

Android’e devrim niteliğinde yenilik geliyor

Google Android cihazlarda yedekleme sistemini daha esnek hale getirmek için yeni özellikler üzerinde çalışmalar yürütüyor. Google Play Hizmetleri’nin 26.32.31 beta sürümünde yer alan bilgilere göre, farklı klasörlerin buluta yedeklenmesi için ek …

Infiniti SUV portfolyosunu QX80 Track ve Terrain Spec ile zenginleştirdiyor

Infiniti, amiral gemisi QX80’i temel alan iki yeni konseptle Monterey Car Week etkinliğinde otomobil severlerin karşısına çıktı. QX80 Track Spec, adından da anlaşılacağı üzere şehir içi performansa odaklanan bir model olarak öne çıkıyor. Mat siyah …

4 tekerleğinizi de kontrol edin: Bu işaret lastiğin ömrünün bittiğini gösteriyor

Aracınızın lastikleri sandığınızdan daha fazla şey söylüyor olabilir. Uzmanlara göre, lastik üzerindeki küçük bir işaret aslında ömrünün dolduğunu ve artık değiştirilmesi gerektiğini gösteriyor. Bu uyarıyı görmezden gelmek ise hem güvenliği hem de cüzdanı ciddi şekilde riske atıyor.

Sınıfların yeni yüzü robot öğretmenler sahneye çıkıyor

Japonya’da Eğitimde Robot Devrimi: Sınıflarda Yeni Bir Dönem BaşlıyorJaponya’nın başkenti Tokyo’da bir ilkokul, eğitimde çığır açan bir uygulamaya ev sahipliği yapıyor: Robot öğretmenler. Tokyo Üniversitesi tarafından geliştirilen ve “Saya” adı …

Sadece yapay zekadan oluşan sosyal medyada kavga çıktı!

Araşıtırmacılar tamamen yapay zekalı botlardan oluşan “yapay” bir sosyal medya geliştirdi ama işler hiç de bekledikleri gibi gitmedi!

Microsoft Edge ve WebView2, Windows 10’da desteğini yıllarca sürdürecek

Microsoft, güncellenen destek belgeleriyle Windows 10’da Edge tarayıcısının ve WebView2 bileşeninin en az 2028’e kadar güvenlik ve özellik güncellemeleri alacağını duyurdu. Destek, işletim sistemi güncellemeleri sona erse bile sürecek.