“A4 Challenge” akımına dikkat: Çocukların benlik algılarında kalıcı izler bırakabilir!

Çocukların Sosyal Medyadaki Tehlikeli Akımlara Dikkat Çeken Prof. Dr. Dilek Şirvanlı Özen Uyardı

Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Dilek Şirvanlı Özen, çocukların sosyal medyada görünür olma isteğinin onları gelişimsel açıdan riskli davranışlara yönlendirebileceği konusunda uyarılarda bulundu. Prof. Dr. Özen, çocuklara bedenleriyle ilgili memnuniyetsizlik aşılayabilecek akımlara dikkat çekti.

10–14 yaş aralığındaki çocukların beğenilme ve kabul görme ihtiyacıyla dijital meydan okumalara açık hale geldiğini vurgulayan Prof. Dr. Dilek Şirvanlı Özen, ailelere uyarılarda bulundu.

“Dijital Akımlar Gelişimsel Bütünlüğü Tehdit Edebilir”

Prof. Dr. Özen, çocukların bu dönemde hem bedenlerini hem de sosyal kimliklerini tanımlama sürecinde olduklarını belirterek şunları söyledi:

“Gelişimsel olarak bu yaş grubundaki çocuklar, akran ilişkileri, onaylanma ihtiyacı ve aidiyet duygusunun belirginleştiği bir evreyi yaşıyor. Sosyal medyadaki içerikler, bu ihtiyaçları ciddi şekilde etkileyebilir. ‘A4 Challenge’ gibi akımlar, çocuklara bedenleriyle ilgili memnuniyetsizlik aşılayabilir; bu da benlik algılarında kalıcı izler bırakabilir.”

Prof. Dr. Özen, bu dijital akımların bireysel değil, çevresel bağlamda da ele alınması gerektiğini vurgulayarak, çocukların içeriklere neden bu kadar ilgi gösterdiğini anlamanın önemini belirtti.

“Aileler Eşlik Edici Olmalı”

Çocukların dijital dünya ile ilişkisinde sadece denetim değil, anlayışın da önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Özen, ailelere şu önerilerde bulundu:

“Sosyal medyayı suçlamak yerine, çocuklarla açık ve yargısız iletişim kurun.

Beğenilme ve görünür olma ihtiyacının bir gelişimsel ihtiyaç olduğunu kabul edin ve bu ihtiyacı sağlıklı alternatiflerle karşılayın.

Çocuğun sadece davranışlarını değil, duygusal ihtiyaçlarını da göz önünde bulundurun.”

Prof. Dr. Özen, sözlerini şu şekilde tamamladı:

“Unutulmamalıdır ki dijital akımlara maruz kalan çocuklar, teknolojiyle değil, büyüme süreciyle de uğraşmaktadır. Bu süreçte yanlarında güvenilir bir yetişkin olması, pek çok riskten daha güçlü bir koruma sağlar.”

Related Posts

RSV’nin ekonomik yükü ile ilgili Türkiye’de ilk araştırma

Bebeklerde yaşamı tehdit eden şiddetli solunum yolu enfeksiyonlarına yol açan Respiratuar Sinsityal Virüs’ü (RSV) konu alan bu ilk raporun sonuçlarını Başkent Üniversitesi Sağlık Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Simten Malhan düzenlenen bir basın toplantısıyla açıkladı. Basın toplantısına katılan Hacettepe Üniversitesi Çocuk Enfeksiyon Bölümü Öğretim Görevlisi Prof Dr. Ateş Kara da RSV hakkında önemli bilgiler paylaştı.

Balık keyfiniz kabusa dönüşmesin! Bir lokması bile büyük risk taşıyabilir

Balık, yüksek biyolojik değere sahip proteinleri, omega-3 yağ asitleri (özellikle EPA ve DHA), D vitamini ve iyot gibi önemli mikro besinleri içeren değerli bir hayvansal besin kaynağıdır. Dyt. Beste Mum, ancak bazı bireylerde bağışıklık sistemi tarafından alerjen olarak tanımlanarak ciddi reaksiyonlara yol açabileceğini söyledi.

Özel Gereksinimli Bireyler İçin İlk Eğitim Tamamlandı

Özel gereksinimli bireyler için düzenlenen eğitim başarıyla tamamlandı. İzmir’de gerçekleşen eğitim üç gün sürdü. 

Uzmanından astım hastaları için iyi haber: “Biyolojik ajan tedavisi” acile başvuruları azaltıyor

Uzmanından astım hastaları için iyi haber: “Biyolojik ajan tedavisi” acile başvuruları azaltıyor

Yerli KAM 2026’da ameliyatta

ASELSAN ile TÜSEB iş birliğiyle geliştirilen yerli kalp-akciğer makinesi (KAM) ilk testlerini geçti. TÜSEB Başkanı Prof. Dr. Ümit Kervan, makinenin gelecek yıldan itibaren hastanelerde kullanılacağını bildirdi. Açık kalp cerrahilerinde hayati öneme sahip bu cihaz, Türkiye’nin sağlık teknolojilerinde dışa bağımlılığını azaltma hedefinin somut bir adımı olarak öne çıkıyor.

Burun tıkanıklığı geçmiyorsa dikkat: Alerjik rinit mi, sinüzit mi? Uzmanı yanıtladı

Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Merve Tunca, bahar aylarının başlamasıyla salgın hastalıkların yerini alerjik rinitin almaya başladığını belirterek, “Alerjik rinitte burun tıkanıklığı şikâyetinin üzerine ağız solunumu nedeniyle havanın daha kuru olduğu bölgelerde, boğazda kızarıklık ve ağrı şikâyetleri de eklenir. Akıntının sinüslerden burun içine rahat boşalamadığı bu tıkanıklık uzun sürdüğünde ise, sinüslerde biriken akıntılar nedeniyle bakteriyel enfeksiyon ile birlikte sinüzitle uyumlu şikayetler göz ardı edilmemelidir” dedi.