Welcome to Our Website

Doktor beni baştan yarat: Estetik operasyon çılgınlığı

Dolgun dudaklar, kalkık kaşlar, pürüzsüz bir cilt ve dahası… Son dönemde estetik işlemlere artan ilgi nedeniyle, estetik yaşı hem düşüyor hem de estetik yaptıran kişi sayısı artıyor. Kimi, yaptırdığı işlemin ‘doğal’ görünmesiyle övünüyor, kimi de yaptıracağı bir sonraki işlem için gün sayıyor.

Estetiğe ilgi neden bu kadar yüksek? Sosyal medyanın bunda payı ne? Estetik işlem yaptıran kişilere göre ilginin arkasında yatan sebep, estetik işlemlerin ulaşılabilir olması ve kişiye kendini iyi hissettirmesi…

TÜRKİYE’DE CERRAHİ OLMAYAN İŞLEMLER İÇİNDE BOTOKS İLK SIRADA

Uluslararası Estetik Cerrahi Derneği’nin (ISAPS) 2022 tarihli raporuna göre Türkiye, estetik cerrahi ve işlemlerde en çok tercih edilen 5. ülke oldu. Raporda, Türkiye’nin 1 milyon 97 bin 54 işlem ve operasyona ulaştığı belirtildi.

Bir diğer bilgi de yapılan estetik cerrahi ve işlemlerin yüzde 28,7’sinin yurt dışından gelen hastalardan oluşması. Türkiye’de en fazla yapılan cerrahi işlemler liposuction, burun estetiği ve meme büyütme olarak sıralanırken cerrahi olmayan işlemlerde ise botoks, hyaluronik asit uygulamaları ve epilasyon uygulamaları öne çıktı.

ESTETİK İÇİN TÜRKİYE’YE GELİYOR

4 yıl önce İstanbul’dan Londra’ya yerleşen 45 yaşındaki Simge, raporun da işaret ettiği gibi estetik için Türkiye’yi tercih ediyor. İlk olarak 40 yaşında burun estetiği olduğunu söyleyen Simge, pişman olmadığını aksine daha önce yaptırmış olmayı istediğini belirtiyor.

Daha sonra botoks yaptırdığını söyleyen Simge, “Arkadaşlarım botoks yaptırıyordu ve onlardaki neticeyi görünce ben de yaptırmak istedim. Kaş aramda derin bir çizgi vardı ve bana sert bir ifade veriyordu. Bununla başladım botoksa. Birkaç yıl sadece bu işlemi yaptırdım. Ancak yaşla beraber kırışıklıklar arttı. Böyle olunca botoks mevzusu alnıma daha sonra yüzümün diğer alanlarına sıçradı. Gördüğüm neticeden de memnun kaldım” diyor. Ancak botoks uygulamasının yanlış yapılması halinde can sıkıcı sonuçları olduğunu vurgulayan Simge bu nedenle uygulamayı yapacak kişiye ve merkeze dikkat ettiğini anlatıyor: “Uygulama yapılacak yeri seçerken arkadaş referansına özen gösteriyorum. Sertifikalı estetisyenden ziyade işlemi yapacak kişinin estetik doktoru ya da dermatolog olmasına dikkat ediyorum” diye konuşuyor.

‘SANKİ KİMSE YAŞLANMIYORMUŞ GİBİ BİR ALGI POMPALANIYOR’

Peki neden estetik işlemler için İngiltere’yi tercih etmiyor? Su soruya Simge’nin cevabı, “Burada bu özelliklerde pek doktor yok ve referans verecek çevrem de yok. Genelde burada işlemleri estetisyenler yapıyor, o nedenle güvenmiyorum. Türkiye’nin bu konuda daha gelişmiş olduğunu düşünüyorum” şeklinde oluyor.

Simge, değişen güzellik anlayışının ve medyanın, estetik işlemlere olan talepte etkisi olduğunu düşünüyor. Simge düşüncelerini şu şekilde paylaşıyor: “Yaşlandıkça vücudunun değişimlerine ayak uydurmak ve kabullenmek kolay olmuyor. Bu noktada medyanın çok etkisi var. Elbette değişen güzellik algısının da… Sanki kimse yaşlanmıyormuş gibi bir estetik anlayışı pompalanıyor. Bir yerden sonra da ‘böyle bir imkan varken ben neden yaptırmayayım’ diye düşünüyorsun. Bir de her fiyat aralığında işlem yapılabiliyor. Deneyip hoşuna giden bir daha yaptırıyor. Mesela ben yılda bir kere botoks yaptırıyorum 3 bin 500 liraya. Mezoterapi gibi işlemleri de eklediğimizde yılda bir ya da iki maaşını verdiğin bir şeye dönüşüyor.”

Botoks gibi işlemlerin uzun süreli yan etkileri olduğunu ve bundan çekindiği için artık daha doğal yolları tercih ettiğini anlatan Simge, bunu şöyle ifade ediyor: “Botokun uzun süreli kullanımda nörolojik etkileri olabileceğini öğrendim. Bu, alınacak bir risk değil. Bu nedenle daha doğal yöntemlere yöneliyorum. Botokstan vazgeçip yaşlanmanın etkilerini mezoterapi gibi cildi alttan besleyen yöntemlerle gidermeyi planlıyorum.”

‘İLK İŞLEMDEN SONRA DİĞERLERİ GELDİ’

26 yaşındaki Duygu, son dönemde estetik işlemlere ilgisinin arttığını dile getiriyor. Duygu, ilk olarak burun ameliyatı ile estetik dünyasına giriş yaptığını anlatıyor: “2022 yılında sağlık nedeniyle burun ameliyatı olmam gerekiyordu. Operasyona iki gün kala açık ameliyat olacağı için ek ücret ödeyerek burun düzeltme işlemini de operasyona dahil ettirdim.”

Duygu, burun estetiği sonrası dolgu ve botoks ile estetiğe devam ettiğini ifade ediyor. Bunların arkasındaki motivasyonunu şöyle tarif ediyor: “Burun ameliyatı olduktan sonra yüzüme daha çok dikkat etmeye başladım çünkü ilk defa yüzüm biraz da olsa değişmişti. Yüzüme baktıkça da eksiklik görmeye başladım. Mesela çenem biraz gerideydi. Bana böyle görünmesinde, oluşturulan ortak güzellik algısının da payı var. Hokka burun, çekik gözler, dolgun dudaklar gibi… Bu sefer de yüzüme baktıkça bu algının yansımasını aramaya başladım. Bu dönemde botoksu yaşlanmayı geciktirmesi ve ileriki yaşlarda daha az kırışıklık olması için yaptırdım.”

Duygu da Simge gibi estetik merkezleri yerine klinik, hastane gibi yerler olmasına dikkat ediyor. Buralara daha önce gitmiş bir arkadaşı varsa onun yorumlarına öncelik verdiğini ifade ediyor: “Çünkü Google yorumları ya da merkezlerin kullanıcı yorumları, müdahale edilebilir alanlar oldu. O nedenle bir arkadaşımın değerlendirmesini daha güvenilir buluyorum.”

‘YILLAR ÖNCE BU İŞLEMLERİ YAPTIRMAK BÜYÜK, ZAHMETLİ VE PAHALI BİR İŞTİ’

Simge’ye göre estetik işlemlere ilginin iki sebebi var: “İlk sebep ulaşılabilirlik. Çünkü 10-15 yıl önce estetikle ilgili bildiğimiz şey, Türkan Şoray ya da Ajda Pekkan gibi isimlerin bıçak altına yattığı, büyük, ağır ve çok para harcanan operasyonlar olduğuydu. Ancak endüstri ilerledi ve bu ağır işlemlerin yerini kolay ve hızlı işlemler aldı. Estetiğe ilginin bu kadar artması da ulaşılabilirliğin bir sonucu aslında. Bunun da sebebini küreselleşmeye, etkileşime, insanların birbirinin hayatını izlemesine bağlıyorum ki sosyal medya bu noktada oldukça etkili. Bir de insanlar bu işlemlerin sonuçlarını gördükçe de yaptırmak istiyor. Her köşe başında açılan güzellik merkezleri de artan talebin bir sonucu.”

Simge, estetik işlemlerin yıllar öncesine göre daha ‘uygun’ fiyatlara ulaştığını dile getiriyor. Bunun da yaygınlaşmasında etkili olduğu yorumunu yapıyor: “Estetik dünyasında fiyat aralığı çok geniş. Ucuza da pahalıya da yaptırabilirsin. Her bütçeye göre bir şeyler var. İsteyen herkes bütçesine göre birkaç ayda bir botoks yaptırabilir mesela. Dediğim gibi gidilen yerin kalitesine göre fiyatlar değişiyor tabi.”

Şimdiye kadar estetik işlemler için ne kadar para harcadı? Simge şimdiye kadar ortalama 25 bin lira harcadığı bilgisini veriyor. Hala da yaptırmak istediği işlemler olduğundan bahsediyor: “Yüzüme yağ enjeksiyonu yaptırabilirim. Bu işlemde, dışardan bir malzeme yerine kişinin kendi vücut yağı yüzdeki boşluklara enjekte ediliyor. Bir de mezoterapi gibi işlemler olabilir. Daha fazla dolgu işine devam etmek istemiyorum. Yüzümü çok değiştirecek şeyler yerine daha genç ve diri tutan işlemleri tercih edebilirim.”

‘KAZ AYAKLARINDAN KURTULMAK İSTEDİM’

Ahmet 41 yaşında. Düzenli olarak botoks yaptırıyor. İlk kez 4 yıl önce göz çevresindeki kaz ayaklarını gidermek için botoks işlemi yaptıran Ahmet, aldığı sonuçtan memnun kalınca işlemi devam ettirmeye karar vermiş. Ahmet kararında, arkadaşlarından aldığı olumlu geri bildirimin etkisi olduğunu ifade ediyor. Yılda iki kere botoks yaptıran Ahmet, bu işlem için 8 bin lira harcadığını söylüyor. Bir doktora botoks yaptırdığını dile getiren Ahmet “Bu yeri ve kişiyi arkadaş tavsiyesine göre seçtim. O nedenle güvendim. Doktor olması önemli benim için.”

Botoks dışında bir işlem yaptırmayı düşünmediğini paylaşan Ahmet, son dönemde kendi çevresinde de estetik işlemlere ilgilinin arttığını şöyle anlatıyor: “Bu ilgiyi gözlemliyorum ama benim çevremdekilerin yaş aldığı için bu ilginin arttığını söyleyebilirim. Bundan 5 sene önce hiçbirimiz botoks ya da dolgu gibi şeyleri konuşmuyor ya da yaptırmıyorduk.”

Prof. Dr. Serhan Tuncer

‘ESTETİK İŞLEM İÇİN KİŞİNİN FİZİKSEL GELİŞİMİNİ TAMAMLAMASINI BEKLEMEK GEREK’

Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği’nden Prof. Dr. Serhan Tuncer de estetik işlemlerde artış olduğunu ve bunda sosyal medyanın etkili olduğunu ifade ediyor. Bununla ilgili Tuncer, “Herkes gün içerisinde sayısız bilgiye sosyal medyadan ulaşabiliyor. Herkes üzerindeki etkisini kabul etmek gerekiyor. Hekim ve uygulamayı yapanlar tarafından bakıldığında tanıtım için ne kadar öenmli bir alan olduğunu söyleyebiliriz. Ancak burada, doğru bilgiler kadar gerçekle bağdaşmayan görseller ve bilgiler de bulunduğundan toplumu yanlış yönlendirebiliyor. Bu nedenle kişi kendisi için uygun ve doğru uygulamayı, doğru hekimi seçerken bunu sadece sosyal medya üzerinden yapmamalı” diyor.

Son dönemde estetik işlemler için başvuranların yaşında düşüş olduğunu söyleyen Tuncer, bunda hem çevrenin, hem sosyal medyanın hem de toplumsal kültürel yapı değişiminin ciddi etkisi olduğunu söylüyor. Eğer doğuştan yapısal bozukluklar ve farklılıklar var ise 18 yaşından önce estetik işlemler yaptırabileceğini belirten Tuncer, genç yaşta estetikle ilgili şu uyarılarda bulunuyor: “Yapısal bozukluklar arasında fiziksel sorun yaratacak boyutta meme büyüklüğü, meme asimetrisi, ciddi nefes alma sorunuyla birlikte burunda şekil bozukluğu gibi örnekler olabilir. Ancak bu konuda da şuna dikkat çekmek gerekiyor. Birincisi bazı işlemleri yapmak için kişinin fiziksel olarak gelişimini tamamlamasını beklemek gerekiyor. İkincisi de böyle bir işlem yaptıracak kişinin ruhsal olarak belli bir olgunluğa ulaşmasını, mantıklı, gerçekçi beklentiler içerisinde olmasını tercih ediyoruz. Ancak bunlara uyulduğu takdirde iyi, başarılı ve doğal sonuçlara ulaşıyoruz. Böylece hasta da sonuçlardan memnun kalıyor. Bu konuda plastik cerrahınızla detaylı görüşüp karar vermenin en doğru yol olduğunu söylemek istiyorum.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir