Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 2022 yılındaki faaliyetleriyle ilgili Sayıştay denetiminde, balıkçılığın geliştirilmesi için yapılan barınakların balıkçılıkla ilgisi olmayan kişilerin kullandığını tespit edildi. Hazırlanan raporda barınaklarda kira sözleşmesi ve kira geliri olmadığı belirtildi.
“ÖNCELİKLİ OLARAK TİCARİ BALIKÇILARA VE SU ÜRÜNLERİ YETİŞTİRİCİLERİNE AİTTİR”
Su Ürünleri Kanunu’na göre Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü’nce ticari balıkçılara ve su ürünleri yetiştiricilerine öncelik tanınması gerekirken, söz konusu alanların kullanımının su ürünleri ile ilgili olmayan kişilere bırakıldığının görüldüğü bilgisine yer verilen Sayıştay raporunda, kanunun ilgili maddelerine atıfta bulunularak şöyle denildi:
“Balıkçı gemilerinin barınma, av araç ve gereçlerini depolama, tamir ve bakımlarını yapma, avlanılan veya yetiştirilen ürünleri karaya çıkarma, depolama, kontrol, veri toplama gibi avcılık ve yetiştiricilikle ilgili hizmetlerin yerine getirilmesi amacıyla, balıkçı barınaklarından yararlanma hakkı öncelikli olarak ticari balıkçılara ve su ürünleri yetiştiricilerine aittir.
Balıkçı barınakları ve bunlara ait üst yapı tesislerinden faydalanma hakkı Milli Emlak Genel Müdürlüğü’nün görüşü alınarak, Tarım ve Orman Bakanlığı’nca süresi on yıldan fazla olmamak üzere su ürünleri ile ilgili kooperatif veya kooperatif birliklerine ya da üretici birliklerine 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerine tabi olmaksızın pazarlıkla kiraya verilir.”
“KİRAYA VERME İŞLEMLERİ BU BAKANLIK TARAFINDAN YÜRÜTÜLMEKTEDİR“
Kiralama yetkisi 2019 yılına kadar Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğü’ne aitken, 1380 sayılı Kanun’da yapılan değişiklik ile Tarım ve Orman Bakanlığı’na geçtiği vurgulanan raporda, “Bu tarihten sonra balıkçı barınakları ve üst yapılarından yararlanma hakkının kiraya verme işlemleri bu Bakanlık tarafından yürütülmektedir” denildi.
“KİRA GELİRİ ELDE EDİLEMEDİĞİ GÖRÜLMÜŞTÜR”
Konuyla ilgili yapılan incelemede, su ürünleri avcılığı ve yetiştiriciliği ile ilgili hizmetlerin yerine getirilmesi amacıyla yapılan balıkçı barınakları ve üst yapılarından yararlanma hakkının balıkçılıkla ilgisi olmayan gerçek ve tüzel kişilere kullandırıldığının anlaşıldığı belirtilen raporda şu tespitlere yer verildi:
“Özellikle Karadeniz Bölgesi’ndeki balıkçı barınaklarında ‘dam’ olarak nitelendirilen tek veya iki katlı kayık muhafaza yerlerinden, su ürünleri ile ilgili kooperatif veya kooperatif birlikleri ya da üretici birlikleri ile ilgisi olmayan kişilerce yararlanıldığı ve yararlanma hakkının herhangi bir kiralama sözleşmesine de dayanmadığı ve bunlardan herhangi bir kira geliri elde edilemediği görülmüştür.”
LOKANTA VE YAZLIK YAPILIYOR ALINIP SATILABİLİYOR
Raporun devamında şunlar dile getirildi:
“Yapılan araştırmada balıkçı barınaklarına ait vaziyet planlarında ‘dam’ olarak adlandırılan üst yapıların, kayık muhafaza veya çekek yeri olarak inşa edildikleri anlaşılmaktadır. Yasal düzenlemelerde Bakanlığa tanınan yetkiler kiralama ile sınırlı olup, devir tarihinden bugüne kıyı yapılarının amacı dışında kullanılmasına engel olunamamıştır.
Bu yapılar balıkçılık faaliyetleri için kamu kaynakları ile yapılmış olmalarına karşın, kullanıcıları tarafından ticarete konu edilmekte, alınıp satılabilmekte, lokantalar, yazlık konutlar ve benzeri diğer ticari faaliyetler için kurulup işletilmektedir.
Bu durum ise balıkçılık faaliyetlerini engellemekte, balıkçılar için yapılan bu kıyı yapılarının amacı dışında kullanılmasına neden olmaktadır. Söz konusu yapıların balıkçılık amacıyla kullanılmasını teminen 1380 sayılı Kanun’da öngörülen öncelikli hak sahiplerine kiralanabilmesi için mevcut yetkisiz kullanımların önlenmesi ve kiralanabilir duruma getirilmesi için ilgili mercilere nezdinde girişimlerde bulunulması gerekmektedir.”